arzum92
sınıf oğretmenleri
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 22/12/08
Mesaj Sayısı : 72
Nerden : TOKAT
İş/Hobiler :
Lakap :
|
Konu: ...Üniforma... Cuma Şub. 20, 2009 6:27 pm |
|
|
Üniforma
Zararsız bir akıl hastası ile bir polis bir handa, aynı odada misafir olurlar. Akıl hastası hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder.
Hancı akıl hastasını istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan akıl hastası yanlışlıkla polisin üniformasını giyer ve yola koylulur. Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder ve çok sinirlenir:
"Vay aptal hancı! Benim yerime polisi uyandırmış!"
Astronot
3 astronotun uzaya gönderilmelerine karar verilir. Bunlardan biri Alman, biri İngiliz biri de Temel. Uzay görevinin süresi ayları bulacağından her birinin en önemli ihtiyaçlarını sorulur.
Alman:
Bol bira ister.
İngiliz:
Bana bol bol viski.
En son Temel'e sorarlar. Temel:
"Bana da bol bol sigara." der.
Astronotların istekleri yerine getirilir ve kendilerine görev boyunca sıkıntısını çekmeyecekleri kadar talep ettikleri her ne ise uzay mekiğine yüklenir, fırlatma yapılır ve görev başlar.
Aylarca süren görev sonunda dünyaya geri dönerler. Tabi aileler merakla bekliyor. Önce Alman iniyor, zaten iri yarı olduğu halde kocaman da bira göbeği yapmış. Sonra İngiliz iniyor, hala zil zurna sarhoş.
En sonunda uzay mekiğinden Temel'in inmesine sıra geliyor. Temel kapıda görünür görünmez fırlıyor ağzında sigarayla:
"Allahını seven bana ateş versin!!
Saatler
Dursun saatlerin geri alınacağını duyunca evdeki tüm saatleri toplayıp saatçi Temel'e gitmiş ve
"Ula Temel, bütün saatler geri alınacakmış, biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksın." demiş.
Temel gayet kendinden emin bir tavırla;
"Öyle yağma yok. Ben de duydum ancak, sadece 1 saat geri alınacakmış. Bir tanesini alırım gerisini almam." demiş.
Değişiklik
Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş.
Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymiş. Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım arkalarından geliyor.
Gazeteci bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş:
"Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme. Peki ama bu değişikliğin sebebi nedir?"
Kuveyt'li kadın cevap vermiş:
"Mayınlar..."
Uzay
Uluslararası bir toplantıda konuşulurken,
Amerikalı:
"Biz Mars'a gideceğiz." demiş.
Alman:
"Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz." demiş.
Fransız:
"Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var." demiş.
Temel de onlardan geri kalmamak için :
"Biz de güneşe gideceğiz." demiş.
"Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar."
Temel gülümsemiş:
"O kadar da enayi değiliz, tabi." demiş. "Akşam serinliğinde gideceğiz."
Azrail ve Temel
Azrail Temel'in yanına gelir ve "Kardeş vaktin tamam hadi gidelim." der.
Temel de uyanık ya, yalvarır "Bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı." Azrail "Tamam." der.
Temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz derken 5 yılın sonunda Azrail pilot Temel'in yanına gelir ve
"Vakit doldu gidelim." der.
Temel de
"Şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak?" diye sorar.
Azrail:
"Çok güzel olacak. Hepinizi bir araya getirene kadar canım çıktı zaten."
Bir dakika
Bir adam Tanrıyı ve Tanrının doğayı nasıl gördüğünü anlamak istiyormuş ve ona sormuş
"Tanrım, 1 milyon yıl senin için ne kadar süredir?"
Tanrı şöyle cevaplamış:
"1 milyon yıl benim için siz kullarımın 1 dakikası kadardır."
Adam sormaya devam etmiş:
"Peki, Tanrım 1 milyon dolar senin için ne kadardır?" Tanrı cevaplamış:
"1 milyon dolar benim için 1 senttir"
Adam dayanamamış:
"Tanrım bana bir sent verir misin?" demiş.
Tanrıdan şöyle bir cevap gelmiş:
"1 dakika..
Tünel inşaatı
Bir boğaza bir tünel yapılması gerekmektedir ve bununla ilgili ihale açılır. İhaleye giren firmalar ise Japon, Fransız ve Türk şirketleridir, ancak üç firmadan da aynı fiyat alınır. Dolayısı ile sonucu görüşmeler belirleyecektir. İlk olarak Japon firma çağrılır:
Japonlar:
"Biz iki yakadan başlarız oratada en fazla bir metre hata ile buluşuruz, o da hemen düzeltilir, önemli bir şey değil." demişler.
Yetkililer:
"Güzel, ancak diğer firmalarla da görüşmek lazım." der.
Fransızlar:
"Biz de iki yakadan başlarız ortada en fazla on santim hata ile buluşuruz, nerdeyse kusursuz olur." demişler. Yetkililer bu habere çok sevinmiş, sıra ise Türk firmaya gelmiş. Türkler:
"Valla biz de iki yakadan başlarız fakat ortada buluşur muyuz o bilinmez, buluşursak bir tane buluşamazsak iki tane tüneliniz olur." |
|
admin
"
Yaş :
Kayıt tarihi : 15/11/08
Mesaj Sayısı : 314
Nerden :
İş/Hobiler : bilgisyar,psikoloji,uzay bilimi
Lakap :
|
Konu: Geri: ...Üniforma... C.tesi Şub. 21, 2009 12:32 am |
|
|
guzel fıkralar ellerine saglık:D |
|
Alperen
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 04/12/08
Mesaj Sayısı : 1108
Nerden :
İş/Hobiler :
Lakap :
|
Konu: Geri: ...Üniforma... C.tesi Şub. 21, 2009 10:03 am |
|
|
Emeğine Sağlık |
|
arzum92
sınıf oğretmenleri
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 22/12/08
Mesaj Sayısı : 72
Nerden : TOKAT
İş/Hobiler :
Lakap :
|
Konu: Geri: ...Üniforma... Çarş. Şub. 25, 2009 9:23 pm |
|
|
teşekkür ederim |
|