bizimsınıf bizimsınıff |
bizim sinif son konular |
Konu |
Yazan |
GöndermeTarihi |
|
| Çarş. Tem. 08, 2009 5:05 pm
|
|
| C.tesi Tem. 04, 2009 6:12 pm
|
|
| Cuma Tem. 03, 2009 5:30 pm
|
|
| Cuma Tem. 03, 2009 5:29 pm
|
|
| C.tesi Mart 21, 2009 11:18 am
|
|
| Cuma Mart 20, 2009 11:01 pm
|
|
| Cuma Mart 20, 2009 8:44 pm
|
|
| Cuma Mart 20, 2009 8:42 pm
|
|
| Çarş. Mart 18, 2009 4:13 pm
|
|
| C.tesi Mart 14, 2009 12:56 am
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:51 pm |
|
|
Sağlıklı kilo vermenin tüyoları Hospitalium Haznedar Hastanesi Diyetisyeni Fatma Koçak yiyerek nasıl zayıflanabileceğine ilişkin ipuçları verdi. Koçak'ın önerilerini herkes rahatlıkla uygulayabilir…
Sağlıklı bir şekilde kilo nasıl verilir?
Günü 6 parçaya bölerek, vücudun ihtiyaç duyduğu kadar besin tüketilmeli, küçük ve masum görünen fakat yağ ve şeker içeriği yüksek; yükte hafif pahada ağır ikramları geri çevirin.
Vücudun yağ ve kas dengesini sağlamada doğru beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite de önemlidir. Beraberinde bir egzersiz programına başlamak ve mümkünse bunu hayat boyu bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Bu mümkün değil ise, gün boyu hareket halinde olunmalıdır. Gün içerisinde hareketliliği sağlayacak kısa yürüyüşler, merdiven çıkma gibi fırsatları değerlendirin.
Örneğin masanızda sürekli su bulundurmaktansa, arada bir kalkıp mutfağa gidin ve su için. Dikkat edin; eğer bunu yapmaya bile üşeniyor ve başkalarından rica ediyorsanız; hareketsizliğe alışkın olabilirsiniz.
Yiyerek nasıl zayıflanır?
Kişiden kişiye ve yenilen besinlerin içeriğine göre değişmesine rağmen yemek yedikten 3-4 saat sonra kan şekeri düşer ve karnımız acıkır, bir şeyler yeme isteği duyulur. Biz diyetisyenlerin "az miktarda ve sık sık yemek yiyin" önerimizin temelinde bu yatar. Çünkü iş yoğunluğu veya başka meşguliyetler sebebiyle 6-7 saate varan açlıklar sonucunda dayanılmaz bir açlık duygusu ve hızlı yemek yeme bir araya gelir.
Kısa bir süre içinde, o an için vücudun ihtiyacından çok daha fazla besin tüketilir. Metabolik faaliyetler sonucunda alınan kalorinin bir kısmı kullanılır. Ancak fazlası elbette ki, depolanır. Bu durum sık sık tekrarlanırsa, kilo alma kaçınılmazdır. Bu nedenle 2-3 saatte bir besin tüketmek günlük besin alımının frenlenmesine yardımcı olur.
Diyetlerde su tüketimi artırılır bunun nedeni nedir?
Su, yetişkinlerde vücudun toplamda yüzde 55-60'ını oluşturur. Hayati sıvı denilen kanın yüzde 90' ı, kasların yüzde 75' i, kemiklerin yüzde 25' i ve hatta yağlarınenerji için depolandığı dokunun dahi yüzde10 ila 30' u sudan oluşmaktadır. Bu nedenle vücudun ihtiyacı olan besin ve besin öğelerini alırken, yeterli miktarda suyun da alınması gerekir. Kilo verme esnasında metabolik artıkların uzaklaştırılması için, kilo alma esnasında da hücre yapımı için yeterli miktarda su alınması şarttır.
Kısa sürede kilo vermenin zararları nelerdir?
Yapılan araştırmalar, kısa sürede kilo vermek için günlük alınan kalorinin aşırı derecede kısılması sonucunda, yağ kaybının yanı sıra kas kaybının da fazla olduğunu göstermektedir. Vücudun iskelet kasları dışında kalbin de yapısı kastır. Dolayısıyla tüm bu dokuların kas kitlelerinde azalmalar olmaktadır.
Uzun vadede ise, iç organların zarar görmesi mümkündür. Kaldı ki, hayat boyu kalorisi çok fazla kısıtlanmış bir diyete uyulması imkansızdır. Kilo verdikten sonra düşük kalorili diyetler bırakılır ve sofralar tabir yerindeyse donatılır. Egzersizler azaltılır. Verilen kilolar da aynen ve bazen daha fazlasıyla geri alınır. Geriye gözle görülmeyen ve uzun vadede anlaşılacak tahribatlar kalır. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:54 pm |
|
|
25 adımda yağları atın! Kilo verme işini gözünüzde büyütmeyin. Kolayca uygulayabileceğiniz bu yöntemlerle zayıflayabilirsiniz.
Kilo vermeye başlamak için ihtiyacınız olan tek şey 1 dakika! İşte aldığınız kalorileri azaltmak ve daha çok yağ yakabilmek için tam 25 tane öneri. Üstelik de uygulanmaları çok kolay. Yapmanız gerekense, bu önerileri günlük hayata geçirmek. Eğer hali hazırda diyet yapıyorsanız, bunları uygulayarak kilo vermenizi hızlandırabilirsiniz.
1. Karıştırın
Sevdiğiniz meyve suyunu maden suyuyla karıştırın. Bunu yaparken, normalde içtiğiniz meyve suyunun yarısını kullanacağınız için, aldığınız kaloriyi önemli miktarda azaltmış olursunuz. Hele de meyve sularının bolca tüketildiği şu sıcak yaz günlerinde.
2. Telsiz telefon kullanın
En yakın arkadaşınıza günün sıcak dedikodularını verirken, aynı zamanda da kalori yakmaya ne dersiniz? Çamaşırları yıkayın (68 kalori), masayı hazırlayın (85 kalori), ya da çiçekleri sulayın (102 kalori). (Bu değerler, 68 kiloluk bir kişi ve yarım saat üzerinden geçerlidir.)
3. Çiklet çiğneyin
Yakın zamanda yapılan bazı araştırmalara göre, tüm gün şekersiz (tatlandırıcılı/damla sakızlı) çiklet çiğnemek metabolizma hızınızı yüzde 20 oranında artırıyormuş. Biz araştırmacıların yalancısıyız!
4. Abur cuburların karşılığını nakit ödeyin
Ne zaman biri size abur cubur, ya da yememeniz gereken bir şey önerdiğinde kabul ederseniz, kenara bir 500 yüz bin lira koyup, bunu çocuğunuza, kardeşinize, ya da dilencilere verin. Paracıklar cebinizden eksilmeye başladığında, hayır demeyi de öğreneceksiniz.
5. Ambalaja dikkat edin
Ambalaj üzerlerini iyice okuyun. Çünkü kalori değerleri genellikle 100 gram üzerinden bildirilir. Oysa yediğiniz şey, 100 gramdan fazlaysa çok daha fazla kalori alıyorsunuz demektir.
6. Yürüyüşe çıkmadan önce yeşil çay için Kafein yağ asitlerinin açığa çıkmasını sağlar. Böylece daha kolay yağ yakarsınız. Ayrıca yeşil çayda bulunan polifenoller (antioksidan bileşikler), kafeinle birleşerek yakılan kalori miktarını artırırlar. Ancak eğer yüksek tansiyonunuz varsa, bu öneriyi dikkate almayınız.
7. Yemeğinizi evden getirin
Dışarıda yemek genellikle daha çok kalori almanıza neden olur. Dışarıda bulmanın zor olduğu şeyleri evde hazırlayıp yanınızda getirebilirsiniz.
8. İlla da salata sosu istiyorsanız…
O zaman bu tarife göre kendi salata sosunuzu yapın. Çünkü bu sosta bulunan yağ miktarı 1.5 gr ve içerdiği kalori de sadece 20'dir.
• 1 çay kaşığı balsamik sirke • Çeyrek çay kaşığı zeytinyağı • 3/4 çay kaşığı dijon hardalı • Çeyrek çay kaşığı yaban turbu
9. Kan testi yaptırın
Yaklaşık 12 kadından birinin tiroid bezleri yeterince iyi çalışmıyor ve bu da metabolizmayı yavaşlatan etkenlerden.
10. Suyu tercih edin
Meşrubat tercihinizi sudan yana kullanın. Yanınızda şişe bulundurmak faydalı olabilir.
11. Tat alma duyunuzu yanıltın
Öksürük için olan mentollü drajelerden bir taneyi ağzınızda eritmek, canınız bir şey çektiğinde, bu duyguyu köreltebilir.
12. Baharatları kullanın
Örneğin yediklerinize acı eklemek, daha uzun bir zamanda acıkmanıza yardımcı olabilir.
13. İçtiniz mi beyaz için
Su gibi, az yağlı sütün de doyurucu etkisi vardır. Üstelik kalsiyum açısından da zengindir ve tok tutar.
14. Salata malzemelerini doğramayın, dilimleyin
Salatanız, sadece yeşilliklerden oluşmak zorunda değil. Havuç, kereviz, kabak ve diğer sebzeler de kullanılabilir. Ama bunları ince ince doğramak yerine, büyük parçalar halinde kesin. Hem yemesi daha uzun sürer, hem de daha çok çiğnersiniz. Bu da daha çabuk doymanızı ve ana yemekten daha az yemenizi sağlar.
15. Bir dostunuzu arayın
Yalnız hissediyorsanız, kendinizi yemeğe vurmak yerine telefonu elinize almayı tercih edin.
16. Yediklerinizi yazın
Bu, neyi ne kadar yediğinizi bildiğiniz için, kendinizi kontrol etmenize yardımcı olur.
17. Uzaktan kumandayı emekliye ayırın
Uzaktan kumanda gibi aletler işinizi kolaylaştırmakla beraber, sizleri hareketsizleştirir.
18. Sprey yağları tercih edin
Böylece normalde kullandığınızdan çok daha az yağ kullandığınızı fark edeceksiniz.
19. Alırken küçüğünü tercih edin
Örneğin çikolata mı satın aldınız, bir bar yerine, bir paket almak demek, yüzde 44 daha fazla yemeniz demek. Riske girmeye gerek yok, küçüğünü alın, kaloriyi azaltın.
20. Yemeği pişirmeden önce ölçün
Makarna, pilav gibi besinleri yerken, miktarı kaçırıp daha çok yiyebilirsiniz. Oysa baştan yemeniz gereken kadarını ölçüp pişirirseniz, bu sorun ortadan kalkmış olur. Şöyle söyleyelim, 4 kaşık makarna ya da pilav, 1 dilim ekmeğe eşittir.
21. Aynasız yemek olmaz
Yemek yerken kendinize aynada bakmak, yüzde 22-32 daha az yemenizi sağlar.
22. Kutuyu açmadan önce bekleyin
Dondurma kutusunu açmadan önce, 10 mekikle, 10 şınav çekin. Bu hem atıştırma arzunuzu öldürebilir, hem de vücudunuzla sizi tekrar iletişime sokarak, amaçlarınızı size hatırlatabilir.
23. Çorbanız koyusundan olsun
İçinde büyük sebze parçaları olan çorba içen kişilere bakılacak olursa, hem daha çabuk doyuluyormuş, hem de yüzde 20 daha az yeniliyormuş.
24. Balık yemeyi ihmal etmeyin
Balık, son derece sağlıklı bir yağ tipi olan omega-3 yağ asitlerini içerir. Omega-3 açısından zengin balıklar, tonbalığı, uskumru, somon ve morina balığıdır. Diyet yapan kişilere bakılacak olursa, her gün balık tüketenler, diyetlerinde balık olmayanlara oranla yüzde 20 daha fazla kilo kaybetmişler.
25. Biraz da ilhama ihtiyacınız var
Bazen ihtiyacınız olan motivasyonu gene ancak kendiniz sağlayabilirsiniz. Bu nedenle hazırlıklı olun ve buzdolabı, mutfak kapısı, bisküvilerin durduğu dolap, ya da bilgisayar gibi yerlere sizi motive edecek yazılar yapıştırın. Örneğin: "Bir gofrete yenilmeyeceksin değil mi? Ne de olsa uzun bir yol katettin ve çok başarılı oldun." |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:55 pm |
|
|
Dostunuzu düşmanınızı tanıyın Her pazartesi başladığınız diyetlerin bir türlü sonu gelmiyorsa ya da yılın yarısını aç gezdiğiniz halde etrafta dolaşan incecik kadınlara kıskanç gözlerle bakmaya devam ediyorsanız bu işin içinde sadece yanlışlık değil aynı zamanda diyetinizi sabote edici etkenler var demektir.
Hayatınızın yarısı çikolatalara imrenerek bakmakla mı geçti ya da her tatlı yediğiniz bir gün için üç gün pişmanlık duyduğunuz halde yine de değil bir kilo bir gram bile vermiyorsanız bu duruma bir son vermenin vakti geldi demektir. Diyetlerinizin işe yaramadığını düşünerek beslenme düzeninizi değiştirmeden önce derinlemesine bir araştırma yapmalı yanlışın nerede olduğunu öğrenmelisiniz.
Diyetinizi sabote edecek 15 neden
1. Hızlı yemek Hızlı yemek yemek kilo almanıza neden olur bu nedenle yavaş yemelisiniz. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geliyor. Bu şekilde tat alma duyusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.
2. Teknoloji Diyetlerinizin bir işe yaramamasının en büyük etkenlerinden biri hareketsiz yaşamdır. Eskiden bir arkadaşınızla görüşmek için belki de 10 ya da 15 dakika yürürken şimdi sadece mailleşerek görüşmüş kadar oluyor ya da internet üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Böyle olunca da hareket yerine oturmayı seçiyorsunuz.
3. Tatlandırıcılar Kilo almamak için sürekli şeker yerine tatlandırıcı kullanıyor olabilirsiniz. Fakat yapılan araştırmalar yapay tatlandırıcıların alınan doğal kalori alımı konusunda vücudu kandırdığını ve bu nedenle de daha fazla şeker kullanma isteğini ortaya çıkardığını gösteriyor.
4. Sebzeler Sebzelerinizi ve salata malzemelerinizi iyi yıkadığınızdan emin olmalı ve organik olarak yetiştirilmiş olanları seçmelisiniz. Hormonlu sebze ve meyvelerden uzak durmalısınız.
5. Yağ oranı düşük yiyecekler Yağ oranı yüksek ve düşük yiyecekler arasında aslında sanıldığı kadar çok fark yoktur. Yoğurt, süt ya da peynirde bu oran önemliyken yağ oranı düşük bir kek yemekle yağ oranı yüksek olanı yemek arasında hiçbir fark yoktur.
6. Stres Beyin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmemize yol açan kimyasal maddeler salgılar. Bu kimyasal maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da kontrol eder ve sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca sebebi de budur.
7. Öğün atlamak Her yemek yediğinizde metabolik hızınız iki saat içinde yüzde 20 - 30 artar fakat öğünleri atlarsanız metabolizmanız yavaşlar. Özellikle de kahvaltı yapmamak en büyük problemdir ve gece boyunca yüzde 5 yavaşlayan metabolik hızınız bir daha yemek yiyene kadar aynı hızda kalır.
8. Meyve suları Früktoz seviyesi yüksek olan meyve suları iştahınızı açar. Bu nedenle taze meyve suyu içmek ya da meyve yemek çok daha yararlıdır.
9. Toksinler Karaciğer vücudun yağ yakan organıdır ve eğer alkol gibi toksinlerle doluysa yakma işlemi için daha yoğun çalışarak çok enerji harcar ve yorulur. Bu nedenle içki içerken yağ ya da şekeri çok fazla tüketmemeye dikkat etmelisiniz.
10. Salata Diyet yaptığınız için salata yemeyi tercih edebilirsiniz fakat salatayı dışarıda yiyecekseniz soslu bir salata yememelisiniz. Çünkü özel soslarla yapılan bu salataların kalori bakımında bir hamburgerden çok da farkı yoktur.
11. Doğumgününüz Kış mevsiminde doğduysanız baştan kaybetmiş olma ihtimaliniz yüksek çünkü yapılan araştırmalar kış bebeklerinin obeziteye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise daha yavaş çalışan bir metabolizmaya sahip olmaları.
12. Doğum kontrol Kadınların en büyük sorunlarından biri de doğum kontrol yöntemleri nedeniyle alınan kilolardır. Özellikle doğum kontrol hapları bazı kadınlarda iştah açarlar.
13. Uyku düzeni Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla daha fazla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.
14. Evlilik Yeni evli çiftler hep evlendikten sonra kilo aldıklarından şikâyet ederler. Bunun nedeni ise birlikte bir yaşam paylaşma sonucu herşeyi aynı anda yapma isteğidir. Fakat sözkonusu yemek olunca bu yanlıştır eşinizle aynı miktarda ya da aynı şeyleri yemeden de mutlu bir evliliğe sahip olabilirsiniz.
15. Tiroid sorunu Sürekli yorgun hissediyorsanız, kilo almaya başladıysanız ve sürekli üşüyorsanız tiroidiniz tembelleşmiş olabilir. Bu da metabolizmanızın daha yavaş çalışmasına neden olur. Bunun için bir uzmana başvurun ve balık, fındık gibi yararlı besinler almaya dikkat etmelisiniz. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:57 pm |
|
|
Ekmek yiyerek zayıflayın! Tek gıda rejimi yaparak üç günde 2 kilo verebilirsiniz. Uzmanlar diyetin sadece bir kere uygulanmasını öneriyor!
Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo
Günlük kalori: 900 Kcal
Bu rejim tek gıda rejimi grubuna giren ve en fazla 3 gün süreyle yapılabilecek bir diyettir.
3 gün boyunca günde 10-12 dilim kızarmış ekmek yenilen bu diyette ekmeklere çok az tereyağı sürebilirsiniz. (Tek bıçak hareketi ile sürülebildiği kadar) 10-12 dilim ekmek gün boyunca istendikçe de yenebilir ancak öğün düzenine uyulması daha doğru olur. Ancak aralarda da sayıyı aşmamak kaydıyla yiyebilirsiniz.
Tek gıda rejimi olduğu için sağlık açısından sakıncalı bir diyet olup bir kereden fazla uygulanmaması kuvvetle önerilir. Bu diyette istediğiniz kadar şekersiz çay veya kahve içebilirsiniz.
Günlük menü
3 gün boyunca;
Sabah: 2-3 dilim ekmek.
Öğle: 3-4 dilim ekmek.
Akşam:3-4 dilim ekmek. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:58 pm |
|
|
8 dakikada ideal kilo
Dört hafta boyunca her sabah kendinize sadece sekiz dakika ayırarak ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.
Jorge Cruise Amerika'da milyonlarca insanın hiç kaçırmadan izlediği televizyon programı "Sabahları 8 Dakika" nın yaratıcısı. Fakat Cruise kendini iyi bir vücuda sahip olmaya adamış "bay vücutlardan" biri değil. Her sabah 8 dakikalık bir egzersiz ve doğru beslenme programıyla sadece 4 haftada forma girmeyi öneren bir uzman.
Fazla kilolu olmaktan utanmanın ne demek olduğunu biliyorum çünkü yaşadım" diyen Jorge Cruise küçüklüğünden beri sağlıklısız bir hayat sürmüş: "Enerjim yoktu, her gün baş ağrıları çekiyordum ve ciddi astım rahatsızlığım vardı." Haftalarca mide ağrısı çeken, bol bol su ve bitki çayları içen, yemek yiyemeyen ve hızla kilo kaybetmeye başlayan Jorge Cruise, ağrısı artıp acilen hastaneye kaldırıldığında apandisitinin patladığını öğrenmiş. Bu olaydan sonra yeme alışkanlıklarını kökten değiştirmiş.
"Fazla süt ürünü ve kırmızı et yemeyi bıraktım, işlenmiş gıdalardan tam tahıllara ve sebzelere geçiş yaptım, bol su içmeye, soya ürünleri yemeye başladım. Bir gün baş ağrılarımın ve astımımın kesildiğini fark ettim. Kendimi sağlıklı ve enerjik hissediyordum" diyen Cruise şimdi insanların sağlıklı olmalarına ve bunu korumalarına yardım etmek istiyor. Jorge Cruise yaşamını başka insanlara en iyi ve en verimli kilo verme bilgilerini öğretmeye adamış.
Program nasıl uygulanacak?
28 günde kilo vermek ve ideal kiloya ulaşmak için mucizeler vaad eden "Sabahları 8 Dakika" programı üç temel kurala dayanıyor:
Heyecan formunuz
Sabahları 8 Dakika uygulamasından önce yapacağınız günlük "Uyanma konuşması"yla kendi iç motivasyonunuzu yaratacaksınız. Bu size yeni yaşam biçiminizi sevme konusunda kendinizi motive etmeniz için gerekli olan heyecanı sağlayacak.
Bu konuşma sırasında kilo verme hedeflerinizi saptayın, bu kilolardan kurtulmak için yeni ikna yolları keşfedin. Kendinizi olumsuz düşünen birinden olumlu düşünen biri haline dönüştürün. Nefes alma şeklinizi değiştirerek gizli bir enerji kaynağı yaratın, hareketlerinizi değiştirmek için gözünüzde canlandırma gücünden yararlanın. Sahip olduğunuzu bilmediğiniz zamanı ortaya çıkarın, bir saniye içinde ruh halinizi düzeltin, özgüveninizi ortaya çıkarın. Ayrıca sabahları yapacağınız uyanma konuşmasına ek olarak programın bir başka öğesi de "Günlük". Bu bölümde; kaydettiğiniz ilerlemeyi, yaptığınız atılımları ve yaşamınızda sizi mutlu kılan şeyleri yazmak yeterli.
Fiziksel formunuz
Programın temelinde kendisini kanıtlamış "iki süper hızlı hareket" yer alıyor. Bunlar günde sadece 8 dakika zaman alıyor, fakat muhteşem sonuçlar veriyor. Bu iki güçlendirme hareketi, hergün metabolizmanızı hızlandırmanıza, form kazanmanıza ve yağlarınızı mümkün olduğunca etkili şekilde yakmanıza yardımcı oluyor.
Beslenme alışkanlıklarınız
Takip etmesi son derece kolay olan "yağ yiyin forma girin" beslenme programı kişide yemekten yoksun bırakılma duygusu uyandırmıyor. Bu programda, hemen her diyette söylendiği gibi, sadece omega yağlarını yemek zorunda değilsiniz. Yemeklerinizde her türlü yağı, hatta tereyağı gibi doymuş yağları bile kullanabilirsiniz. Ayrıca mısır yağı veya hoşlandığınız diğer yağları da kullanabilirsiniz. Sadece bunları az miktarda kullanmaya dikkat edin. Ama yine de unutmayın ki, omega yağlarını ne kadar fazla kullanırsanız, o kadar daha az yemek yiyecek, yediklerinizden keyif alacak, metabolizmanızı hızlandıracak, hastalıkları engelleyecek ve kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz.
Ketentohumu yağı kullanın
Ketentohumu yağı kullanmanız gereken yağların başında geliyor. Sabahları ekmeğinize reçel sürmek yerine, ketentohumu yağı kullanın (Bunun erimiş tereyağı olduğunu düşünebilirsiniz). Bu tostunuzun daha lezzetli olmasını ve kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlayacaktır. Sebzelerinizin üzerinde sos kullanmak yerine öğlen veya akşam öğünlerinde bir çay kaşığı ketentohumu yağı kullanın.
Aşırı yemek yemenizi engellemek için akşam yemeğinden 1 saat önce bir çay kaşığı ketentohumu yağı karıştırılmış bir kase yağsız yoğurt veya soya yoğurdu yiyin. Pişirdikten sonra bir çay kaşığı ketentohumu yağı katarak çorbanızı daha doyurucu, yağ yakıcı bir dost haline getirin. Metabolizmanızı harekete geçirecek ve çorbanızın lezzetini artıracaktır. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 8:59 pm |
|
|
Bu yiyecekler zayıflatıyor İngiltere'de yayımlanan Daily Mirror Gazetesi en iyi zayıflatan 10 yiyeceği belirledi. En çok zayıflatan yiyecekler ve vücutta yaptıkları etkiler şöyle...
Esmer pirinç: B Vitamini deposu olması sayesinde proteinleri, yağları parçalıyor, hazmı kolaylaştırıyor.
Greyfurt: Metabolizmayı hızlandırıyor, vücut direncini artırıyor.
Kırmızı üzüm: Dolaşım sistemini temizliyor. İçerdiği lif, vitamin ve mineraller sayesine kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor.
Salatalık: Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor. Ayrıca sağlıklı bir su deposu.
Nar: Hormonları dengeliyor. Bu sayede kilonuzu kontrol etmeniz daha kolaylaşıyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan.
Adzuki fasulyesi: (Küçük kırmızı fasulye) Fasulyeler arasında en az yağ oranına sahip. Vücutta daha fazla suyu tutuyor.
Brokoli: Lif ve C vitamini deposu. Ayrıca kilo vermeye yarayan kalsiyum içeriyor. Karaciğere iyi geliyor. Hazma yardımcı oluyor.
Elma: Hafif tatlı, bağırsakları harekete geçiriyor.
Kiraz: Yumuşak bir müshil etkisi yapıyor ve kilo kaybına neden oluyor.
Yulaf: Tok ve şişkinlik hissi veriyor. Bir kase lapası vücutta üç kase su tutmayı sağlıyor. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:00 pm |
|
|
5 günde zayıflatan diyet "Forma gir, formda kal" diyeti, öncelikle bir daha kilo alınmaması için izlenmesi gereken 4 aşamayı içeriyor.
Genellikle bu diyeti uygulayanlar hafta içi rejime girip, hafta sonu serbest besleniyorlar. Haftada 2 kilo verdirmeyi amaçlayan bu rejimi ideal kiloya ininceye kadar uygulayabilirsiniz. Bu diyet, beslenme alışkanlıklarınızı düzenlemeyi ve daha sonra bunları bir yaşam tarzı haline dönüştürmenizi amaçlıyor. Asıl hedef noktası kilo kaybını kalıcı bir hale getirmek. 5 günlük forma gir formda kal diyetini, zayıflamaya karar verdikten hemen sonra uygulayabilirsiniz. Bu rejimin bir diğer özelliği, esnek oluşu. Yani 3 ana öğünde yiyeceklerinizi 6 ara öğüne bölerek de alabilirsiniz.
Haftada 2 kilo
5 günlük "Forma Gir, Formda Kal" diyetini uygulayarak ve düzenli olarak egzersiz yaparak, her hafta 2 kilo verebilirsiniz. Bir ay boyunca bu rejimi uyguladıktan sonra, verdiğiniz kiloları geri almamak için şu tavsiyelere uymanızda yarar var:
• Yağlı süt yerine az yağlı veya yağsız süt içmeyi tercih edin.
• Alışveriş yaparken üzerinde az yağlı yazan yoğurtları tercih edin.
• Salatalarınıza sos veya mayonez kullanmayın.
• Kaşar ve tulum peyniri yerine az yağlı beyaz peyniri tercih edin.
• Kızarmış yiyecekler yerine haşlanmış veya ızgara olanları tercih edin.
• Kırmızı et yerine balık ve tavuk yiyin.
• Zengin soslu ve kremalı yiyeceklerden uzak durun. Canınız çok istediğinde haftada bir kez olmak koşuluyla yiyebilirsiniz. • Haftada dört gün en az yarım saat egzersiz veya yürüyüş yapın
Forma gir formda kal diyeti
Kahvaltılar
1. seçenek - 1 bardak süt, 1 bardak meyva suyu, 1 orta boy muz.
2. seçenek - 1 tas sütlü cornflakes, 1 küçük dilim peynir,1 elma.
3. seçenek - 1 katı pişmiş yumurta, 1 dilim reçelli tost ekmeği, 1 kase meyveli yoğurt
4. seçenek - Yarım taze greyfurt, 1 çay kaşığı bal, 1 dilim tost ekmeği, 1 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir.
5. seçenek - 1 dilim kepek ekmeği, 1 çay kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı marmelat, 1 bardak elma suyu veya portakal suyu.
6. seçenek - 1 bardak süt ve 3 çay kaşığı kakao ile hazırlanmış sıcak kakao, 2 diyet bisküvi ve iki çay kaşığı krem peynir.
Öğle yemeği
1. seçenek - 1 domates, 50 gr. Dardanel ton balığı, 1 çaykaşığı mayonez, 1 kaşık haşlanmış mısır, kıvırcık salata, 1 salatalık, 1 kaşık zeytinyağı ve limonla hazırlanmış salata. Ardırdan 1 orta boy muz.
2. seçenek - 2 ince dilim ekmeği, 2 çay kaşığı tereyağı, 2 dilim peynirle hazırlanmış sandöviçin yanında 1 bardak portakal suyu ve elma.
3. seçenek - 1 tas domates veya karışık sebze çorbası, üzerine krem peynir sürülmüş 1 dilim tost ekmeği, 1 dilim karpuz .
4. seçenek - 1 katı pişmiş yumurta, 1 tabak yağsız yeşil salata, 50 gr. haşlanmış tavuk eti, 1 portakal.
5. seçenek - 1 tas yoğurtlu çorba (3 kaşık haşlanmış lapa pirince, 3 kaşık yoğurt ve bir miktar sıcak su ilave ederek karıştırın, üzerine nane serpin.) 2 adet ızgara köfte, 1 tabak söğüş doğranmış salatalık ve domates.
6. seçenek - Balık şnitzel (2 orta büyüklükte balık filetosunu galeta ununa batırarak hafif yağda kızartın), 1 tabak mevsim salata, 1 salkım üzüm.
7. seçenek - 80 gr. tavuk eti, 30 gr. kereviz, marul ve bir çorba kaşığı zeytin yağıyla hazırlanmış tavuk salatası, 1 dilim ekmek, 1 armut.
8. seçenek - 1 tabak domatesli spagetti (30 gr. spagetti makarnayı haşlayın ,diğer tarafta bir çay tabağı dilinmiş kuru soğanı yağda kavurun ve domatesi üzerine doğrayarak sos haline getirin, makarnanın üzerine dökün),1 bardak ayran.
9. seçenek - Izgarada kızartılmış 60 gr. Hamburger eti, 1 tabak söğüş doğranmış domates ve salatalık, 1 elma.
10. seçenek - 1 tas domates çorbası, 1 tabak lahana salatası (50 gr. turp, 140 gr. kırmızı lahana, marul ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile hazırlayın), 1 dilim kepek ekmeği.
Akşam yemeği
1. seçenek - 1 tas mercimek çorbası, 100 gr. haşlanmış tavuk, 1 tabak haşlanmış sebze, vanilyalı bir top dondurma.
2. seçenek - 3 adet haşlanmış sosisin yanında 1 haşlanmış patates, yeşil soğan ve maydanozla hazırlanmış patates salatası,1 kase meyveli yoğurt.
3. seçenek - 1 tas domates çorbası, 3 adet etli kabak dolması, 1 tabak meyve salatası.
4. seçenek - 1 tabak yağsız makarna, 2 adet ızgara balık, 2 top meyveli dondurma.
5. seçenek - 2 yumurta, 100 gr haşlanmış mantar, biraz peynir, maydanoz ve margarinle hazırlanmış mantarlı omlet, 1 bardak ayran, 1 elma.
6. seçenek - 1 tas sebze çorbası, 3 köfte, 1 tabak havuç salatası, 1 şeftali.
7. seçenek - 1 tabak menemen (2 küçük domates, 1 yumurta, 1 yeşil biber ve 1 tutam karabiber ile hazırlayın), 1 dilim kızarmış ekmek, 1 tas yoğurt.
8. seçenek - 80 gr. haşlanmış alabalık, yanında 1 tabak rendelenmiş havuç ve 1 orta boy haşlanmış patates.
9. seçenek - 1 tabak ton balıklı makarna (1 tabak haşlanmış makarnanın üzerine 20 gr. taze tor balığını, 1 domates ve bir avuç maydanozu doğrayın), 1 muz.
10. seçenek - 1 tabak peynirli patates salatası (100 gr. haşlanmış patates, 1 diş sarmısak, 10 gr. dil peyniri, kıvırcık, maydanoz ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile hazırlayın) , 2 grissini, 1 portakal. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:03 pm |
|
|
Diyetle ilgili en çok sorulan sorular Diyet yaparken karşılaştığımız sorunlardan biri de, neyi ne kadar yiyeceğimiz. Günlük almamız gereken kalori ve yağ miktarından, karnımız açlıktan kazındığında ne yiyeceğimize ya da kalsiyum ihtiyacımızı mutlaka sütten mi alacağımıza kadar pek çok soru aklımızı kurcalar.
İşte, diyetle ilgili en çok sorulan sorular ve diyetisyenlerin verdikleri yanıtlar:
1- Yumurta kolesterol açısından kötü mü?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, yumurta tüketiminde ölçülü olduğunuz sürece hayır. Yumurta, vücudunuz için gerekli olan protein, K vitamini, riboflavin ve selenyumu sağlamak için mükemmel bir kaynak. Yapılan araştırmalar, yumurta sarısının 213 mg kolestrol içeriyor olmasına karşın, haftada 2 adet yumurta yemenin kandaki kolesterol düzeyi üzerinde hiçbir olumsuz etkide bulunmadığını gösteriyor.
2- Günde kaç kalori almalıyım?: Öncelikle, dengeli bir beslenme programı uygulayarak vücudunuzdaki her yarım kilo için 10 kalori almalısınız. Buna, günlük aktivite durumunuza göre, 400-700 kalori daha eklemelisiniz. Sözgelimi 65 kiloda aktif bir kadının günlük alması gerekli kalori miktarı 2000 civarındadır ve bu kişinin, haftada bir kilo vermek istediğinde, günlük kalori miktarından 500 kalori daha az beslenmesi yeterlidir. Eğer siz daha kalıcı çözümler istiyorsanız, diyetiniz boyunca günlük kalori miktarından 250 kalori indirin ve 250 kaloriyi yaktıracak kadar da egzersiz yapın.
3- Kilo vermek isterken günlük almam gereken ortalama yağ miktarı ne kadardır?: Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, günlük aldığınız kalori miktarının yüzde 15'i, diyet yapıyor olun veya olmayın her iki halde de yağlardan sağlanıyor. Bu miktar; kalp krizi, obezite ve diyabet riskini en aza indirmek için yeterli. Sözgelimi, bin 500 kalorilik bir diyet yapıyorsanız alabileceğiniz yağ miktarı 50 gramla sınırlı.
4- Karbonhidrat niçin egzersiz için de büyük önem taşır?: Vücudumuzda glikojen olarak depolanan karbonhidratlar, kas gücünü arttırmada son derece önemli rol oynar. Ayrıca, aşırı olmamak kaydıyla vücudumuzda depoladığımız yağlar da aynı etkiyi gösterir. Kas gelişiminde önemli rol oynayan glikojeni vücudunuza tedarik edebilmek için, egzersiz çalışmalarınız sonrası karbonhidrat içeren yiyeceklerden yemelisiniz. Mesela 90 dakikalık bir egzersiz sonrası, fırınlanmış patates, bir porsiyon meyve veya kepekli krakerler iyi birer seçim.
5- Kahvede bulunan kafein kemiklerimi zayıflatır mı?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, hayır. Çok aşırı miktarda kahve içmiyorsanız böyle bir durum söz konusu değil. Gene de kafeinin kemikleriniz üzerindeki zararlı etkilerinden endişe duyuyorsanız, kahvenizi sütle içmeyi deneyin.
6- Yüksek tansiyon problemim yoksa tuza dikkat emmeme gerek var mı?: Tuz, şeker ve un, üç zararlı beyaz. Bu nedenle, kullanacağınız tuz hep az olmalı.
7- Besleyici değerleri bakımından vücudum için en yararlı 5 sebze hangisi?: İster koyu yeşil olsun isterse kırmızı, isterse portakal rengi veya sarı, bütün sebzeler harika birer besleyici ve vücudumuzu hastalıklara karşı dirençli hale getiriyorlar. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, herbirinin ayrı yararları olmakla birlikte, düzenli olarak alındıklarında vücudumuz için en yararlı sebzeler şunlar:
Ispanak, iyi bir folik asit kaynağı, kansere karşı koruyucu etkisi var, A vitamini ve kalsiyum içeriyor; havuç, mükemmel bir A vitamini kaynağı; tatlı patates, A ve C vitaminleri içeriyor; brokoli, A ve C vitaminleri ile folik asit içeriyor; sarımsak, kansere karşı etkili pitokimyasallar içeriyor.
8- Hangi yiyecekler kolestrolü düşürür?: Lif bakımından zengin sebzeler, sözgelimi yulaf, fasulye ve soyalı besinler, kolesterolü düşürüyor. Bunlar, kandaki kolesterol miktarını dengeleyici özelliğe sahip bulunuyor. Kolesterolünüz yüksekse, özellikle az yağ içeren bir diyet yapmalısınız. Aldığınız yağ miktarını azaltmak için meyve ve sebze ağırlıklı öğünler yemelisiniz ve kırmızı eti azaltmalısınız. Ayrıca süt ve süt ürünlerinden de yağsız olanları tercih etmelisiniz.
9- Günde 8 bardak su içmek neden önemli?: Vücudumuzda oluşan en temel kimyasal reaksiyonların tümü suya gereksinim duyar. Su; sindirimde, metabolizmanın düzenlenmesinde, vücut ısısının ayarlanmasında, kan basıncında ve fitness performansında direkt etkilidir.
10- Karnım açlıktan kazındığında bunu nasıl giderebilirim?: Bunu tamamen geçiremezsiniz; fakat kendinize en zararsız biçimde üstesinden gelebilirsiniz. Bunun için, diyetisyenlerin belirledikleri stratejilerden birini deneyebilirsiniz. Dilediğiniz yiyecekten ufak miktarlarda yiyerek açlığınızı gidermeye çalışın. Canınızın çektiği yiyeceklerin benzer diyet versiyonlarından deneyin. Hala açlığınızın önüne geçemediyseniz, arkadaşlarınızla birlikte olmayı ve açlığınızı aktivitelerle unutmayı deneyin.
11- Şeker şişmanlatır mı?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, teknik olarak yağ içermediğinden, hayır. Şeker, saf karbonhidrattan oluşur ve biz bu ihtiyacımızı aynı şekilde ekmekten, meyvelerden de karşılayabiliriz. Ama tabii ki şeker kalori içerir. Bazı şekerli yiyecekler, sözgelimi kurabiyeler ve krakerler, aynı zamanda yağ da içerir. O halde, çok fazla şekerli gıda tüketimi kısa sürede yağ birikimleri olarak vücudumuzda yerini alacaktır.
12- En sağlıklı yağ hangisi?: Zeytinyağı kesinlikle en sağlıklı olanı. Zira, doymuş yağ oranı düşe aynı etkiyi gösterir. Kas geük, doymamış yağ oranı yüksek rafine bir yağ. Göğüs kanseri riskini azalıyor ve kolesterol üzerinde kötü etkileri bulunmuyor. Margarin ve tereyağı gibi doymuş yağlar damar tıkanıklığına sebep olur ve böylece yüksek tansiyon ve kalp krizi riskini arttırır. Hidrojene bitkisel yağ gibi kimyasal reaksiyonlardan geçirilmiş yağlar da kolesterol üzerinde kötü etkilerde bulunur. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, yumuşak doymamış margarinler diyet yaparken en uygun seçim. Eğer tereyağı konusunda ısrarcıysanız, light çeşitlerini zeytinyağı ile birlikte kullanmanızda fayda var.
13- Metabolizmayı özellikle güçlendiren yiyecekler var mı?: Diyetisyenlerin bu soruya yanıtı, hayır. Söylenildiğinin aksine, balarısı polenleri ve greyfurt da böyle bir etkide bulunmuyor. Bazı baharatlı yiyeceklerin metabolizmayı hızlandırdığı doğru olsa da, bunun vücut üzerindeki etkileri oldukça zayıf. Eğer metabolizmanızı güçlendirmek istiyorsanız, ağırlık kaldırma egzersizleri sizin için çok yararlı olacaktır. Kaslarınızı zorlayarak kaldırdığınız her yarım kilo için günde 35 kalori yakabilirsiniz.
14- Çok az yağ yemek mümkün mü?: Tıpkı bir araba gibi, vücudumuz da hareket etmek için yağa gereksinim duyar. Özel olarak yağ asitleri, hücre onarımında ve yenilemelerinde de iş görür. Et, balık, fındık gibi besinlerden aldığımız yağlar, aynı zamanda hormonları düzenleyici ve sinir sistemini güçlendirici etkilere sahip. Her ne kadar çoğu uzman günlük kalori miktarının yüzde 15'inin yağdan karşılanması gerektiği görüşünde birleşse de, yapılan son araştırmalar, yüzde 10'un da yeterli olduğunu gösteriyor.
15- Acıktığım zaman neden çekilmez bir insan oluyorum?: Kötü gününüzde olsanız dahi, dayanılmaz olmanızın sebebi, fizyolojik olarak açlığınızdan ileri geliyor olabilir. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, vücuttaki kan şekeri düştüğünde, otomatik olarak kanınızdaki adrenalin ve daha birkaç hormonun işlevi de azalır ve bunun sonucu sinirlilik, kan basıncınızın artışıyla doğru orantılı olarak gerginlik görülebilir. Eğer sık aralıklarla azar azar yemek yemeye vakit ayıramıyorsanız, yanınızda bir meyve veya atıştıracak krakerler taşımanızda yarar var.
16- Hiçbir şey yemeyerek zayıflamak tehlikeli mi?: Bu tarz girişimler son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Vücudunuz iki günden fazla aç kaldığında, karbonhidrat ve protein gibi en temel ihtiyaçlarını kaslardan karşılamaya kalkacaktır. Ayrıca büyük su kaybına da rastlanır. Bunun sonucu olarak da baş ağrısı, baş dönmesi, sıkıntı gibi olumsuz belirtiler görülebilir. Aç kalınan süre arttıkça, oluşması muhtemel tehlikeler de daha ciddi boyutlar kazanacaktır.
17- Baharatlı yiyecekler ülser yapar mı?: Yapılan araştırmalar, peptik ülserin gerçek sebebinin mideye yerleşen bir bakteri olduğunu gösteriyor. Günümüzde ülser tedavisinde diyet yanında bu bakteriyi etkisiz hale getiren ilaçlar da kullanılıyor.
18- Izgaranın kansere yol açtığı doğru mu?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, direkt olarak hayır; ama kanser riskini arttırdığı doğru. Biftek, tavuk gibi et yağları kömür üzerine düştüğünde çıkan dumanın kanserojen etkileri olduğu biliniyor. Yapılan çalışmalar, mangaldan önce etleri marine etmenin bu tehlikeyi azalttığını gösteriyor. Diğer bir sağlıklı yöntem de etleri önce mikro dalgada pişirip en son mangalda çevirerek servise sunmak.
19- Gece yatmadan önce bir şeyler atıştırmak zararlı mı?: Gece yarısı yediklerinizi sindirmeniz iyice zorlaşır. Hele bir de yedikleriniz abur cubursa. Diyetisyenler, yatmadan önce bir şeyler atıştırmak istiyorsanız meyve veya bir kase yoğurt yemenizi ya da bir bardak süt içmenizi öneriyor. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:06 pm |
|
|
10 pratik diyet yemeği Düşük kalorili bir diyetle kilo vermek mümkün. Ancak belli bölgelerde biriken yağları eritmek ve verilen kiloları geri almamak için salt diyet yapmak yeterli değil; işin sırrı daha çok kalori yakmanın püf noktalarını bilmekten geçiyor. İşte damak tadından ödün vermeyen yemekler ve daha çok kalori harcamak için yapmanız gerekenler.
PATATESLİ PATLICAN SANDVİÇ 215 kalori...Hazırlama süresi: 30 dakika...1 kişilik
Gerekli malzeme 2 kalın dilim bostan patlıcanı 1 küçük patates 1 dal dereotu 2 dal semizotu 1 çorba kaşığı soya filizi 1 tatlı kaşığı zeytinyağı Tuz, karabiber
Hazırlanışı Teflon tavayı yarım kaşık yağla yağlayıp patlıcan dilimlerini kızartın. Patatesi haşlayıp kabuklarını soyun ve çatalla ezerek püre haline getirin. Dereotunu yıkayıp dal dal ayırın. Semizotunu temizleyip yapraklarını ayırın. Dereotu, semizotu, kalan yağ, tuz ve karabiberi püreye ekleyip karıştırın. 1 patlıcan dilimini servis tabağına yerleştirin. Üzerine püreli karışım ve soya filizini ilave edip kalan dilimi kapatın. Sıcak veya ılık olarak servis yapın.
KABAK MÜCVER
185 kalori..Hazırlama süresi: 15 dakika..Pişirme süresi: 10 dakika...2 kişilik
Gerekli malzeme 2 kabak 2 dal dereotu 1 çorba kaşığı un (30 gr) 1 yumurta akı 1 tatlı kaşığı rendelenmiş kaşarpeyniri Kızartmak için sıvıyağ Tuz, karabiber
Hazırlanışı Kabakları temizleyip iri iri rendeleyip fazla suyunu sıkın. Yumurta akını ayrı bir kapta kar halinde çırpın. Dereotunu yıkayıp kıyın. Unu bir kaba alıp kaşarpeyniri, tuz ve karabiberle harmanlayın. Dereotu ve kabağı ekleyip karıştırın. Yumurta akını azar azar ilave ederek yedirin. Düzgün bir karışım elde edinceye kadar karıştırın. Kızartmak için sıvıyağı tavada kızdırıp kabaklı karışımdan kaşık kaşık alarak ilave edin. İki tarafı da kızarınca kâğıt havlu üzerine alıp fazla yağını çektirin. Sıcak olarak servis yapın.
EKMEKLİ YAZ SALATASI
275 kalori..Hazırlama süresi: 15 dakika.1 kişilik
Gerekli malzeme 2 dilim diyet ekmek 1 taze soğan 1 salatalık 1 domates 2 dal maydanoz 1 dal nane Yarım demet roka 1 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı limon suyu 1 çay kaşığı sirke Tuz, kekik, pulbiber
Hazırlanışı Ekmeklerin iki tarafına fırça ile zeytinyağı sürüp fırında önlü arkalı kızartın. Domatesi ve salatalığı dilimleyin. Rokayı temizleyin. Soğan ve sarımsağı temizleyip ayrı ayrı kıyın. Ekmekleri servis tabağına yerleştirin. Üzerlerine kıyılmış sarımsağı serpiştirin. Roka, soğan ve salatalığı ilave edin. Üzerine domates dilimlerini dizip nane ve maydanoz yapraklarıyla süsleyin. Zeytinyağı, limon suyu, sirke, tuz, kekik ve pulbiberi karıştırıp salatanın üzerine gezdirerek dökün. Servis yapın.
KÖRÜLİ VE YOĞURTLU TAVUK
280 kalori...Hazırlama süresi: 15 dakika...Pişirme süresi: 20 dakika...2 kişilik
Gerekli malzeme 200 gr tavuk but Yarım küçük kâse light yoğurt 1 soğan 1 kahve fincanı sıcak su 2 dal maydanoz 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 1'er tutam köri ve zencefil Tuz
Hazırlanışı Tavuk budunun derilerini temizleyin. Soğanı soyup kıyın. Maydanozu temizleyip kıyın. Yoğurdu krema kıvamında çırpın. Zeytinyağını tavada ısıtın. Köri ve zencefili ekleyip karıştırın. Soğan ve eti ilave edip sote edin. Suyu ekleyip kapağını kapatın ve kısık ateşte 15-20 dakika pişirin. Ocaktan alıp tavuğun üzerine yoğurdu sürün. 10 dakika kapağı kapalı olarak bekletip servis tabağına alın. Kıyılmış maydanozla süsleyip servis yapın.
Püf noktası Tavuğu pişirirken derisini mutlaka alın. Derisi alınmamış 100 gr tavuğun kalorisi 171, derisi çıkarılmış tavuğunki ise 110'dur.
SUSAMLI VE HARDALLI ET
355 kalori..Hazırlama süresi: 20 dakika..Pişirme süresi: 15 dakika..1 kişilik
Gerekli malzeme 1 kuzu külbastı veya biftek 1 çorba kaşığı ufalanmış bayat ekmek içi 1 çay kaşığı hardal 1 tatlı kaşığı susam 1 tatlı kaşığı zeytinyağı Tuz, kekik, karabiber
Hazırlanışı Ekmek içi, susam, tuz, kekik ve karabiberi bir kapta harmanlayın. Hardalı fırçayla etin iki tarafına sürüp ekmekli karışıma bulayın. Zeytinyağını tavada ısıtıp eti kızartın. Kâğıt havlu üzerine alıp fazla yağını çektirin. Sıcak veya ılık olarak servis yapın.
MAYONEZLİ CEVİZLİ SALATALIK
315 kalori...Hazırlama süresi: 15 dakika...1 kişilik
Gerekli malzeme 1 salatalık 2 çorba kaşığı mayonez 4 yarım ceviz içi 4 nane yaprağı 2 damla worcester sosu Tuz
Hazırlanışı Salatalığı soyup uzunlamasına ortadan ikiye kesin. Uç kısımlardan 2 cm bırakıp iç kısmını kaşıkla oyarak çıkarın ve doğrayın.Mayonez, doğranmış salatalık ve worcester sosunu bir kapta karıştırıp salatalık kayıklarına paylaştırın. Yarım çeviz ve nane yapraklarıyla süsleyip servis yapın.
FIRINDA FASULYE GRATEN
220 kalori..Hazırlama süresi: 20 dakika..Pişirme süresi: 10 dakika..2 kişilik
Gerekli malzeme: 300 gr taze fasulye 1 su bardağı rendelenmiş kaşarpeyniri (100 gr) 50 gr dilpeyniri 2 diş sarımsak 1 çorba kaşığı tereyağı (30 gr) Tuz, kırmızı pulbiber
Hazırlanışı Fasulyeyi temizleyin. Tuzlu suda 10 dakika haşlayıp süzün. Sarımsakları soyup kıyın. Bir tencerede tereyağını eritin. Sarımsak ve fasulyeyi ilave edip orta ateşte 2-3 dakika soteleyin. Fasulyeyi fırın kabına alın. Üzerine dil peyniri ve kaşarpeynirini ilave edip pulbiber serpin. Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlı fırında peynir eriyinceye kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapın.
MEYVELİ TRAMİSU
280 kalori..Hazırlama süresi: 20 dakika..2 kişilik
Gerekli malzeme: 125 gr light labne peyniri 125 gr light yoğurt 1 çorba kaşığı bal 150 gr frambuaz 1 şeftali Yarım su bardağı maden suyu 4 kedidili bisküvi
HazırlanışıFrambuazları yıkayıp blendere alın. Yarım su bardağı maden suyunu ekleyip püre halinde ezin. Şeftaliyi ince ince dilimleyin ve teflon tavada 1 kaşık su ile hafif pişirin. Peynir, bal ve yoğurdu frambuazlı karışıma ilave edip çırpın. Bisküvileri iri iri ufalayıp 2 servis kâsesine paylaştırın. Üzerine hazırladığınız frambuazlı karışımı ilave edin. Nane yaprakları ve şeftali dilimleriyle süsleyip buzdolabında katılaşıncaya kadar bekletin. Servis yapın.
Daha hafif bir tatlı için 100 gr kavunun kalori miktarı 30, aynı miktar karpuzunki ise 10 kaloridir. Bu durumda sırf karpuz ve karpuzlu dondurma kullanarak bu tatlıyı hazırlayabilirsiniz.
KİRAZLI VE ŞEFTALİLİ KEK
180 kalori..Hazırlama süresi: 15 dakika..Pişirme süresi: 20 dakika..4 kişilik
Gerekli malzeme: 2 yumurta o 4 çorba kaşığı un (65 gr) 3 çorba kaşığı patates nişastası 3 çorba kaşığı soğuk su Yarım paket kabartma tozu 1 limonun rendelenmiş kabuğu 4 çorba kaşığı light reçel 3 şeftali o 10 kiraz
Hazırlanışı Yumurtaların sarılarını aklarından ayırın. Sarıları 3 kaşık soğuk suyla çırpın. Un, nişasta, kabartma tozu ve rendelenmiş limon kabuğunu ilave edip düzgün bir karışım elde edinceye kadar karıştırın. Yumurta aklarını ayrı bir kapta kar halinde çırpıp karışıma azar azar yedirerek ilave edin. 24 cm çapındaki bir fırın kalıbını alüminyum folyoyla kaplayıp karışımı dökün. Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlı fırında 20-25 dakika pişirin. Kalıptan çıkarıp soğumaya bırakın.
Kekin ortasını daire şeklinde bir kalıp veya bardak ağzıyla kesin. Kenar kısmından yaprak şeklinde ve eşit büyüklükte oval parçalar kesin. Kek parçalarının üzerine reçel sürün. Yuvarlak keki servis tabağının ortasına, diğerlerini etrafına çiçek şeklinde yerleştirin. Orta kısma doğranmış kirazları yerleştirin. Yaprak motifli keklerin üzerine şeftali dilimlerini dizin ve servis yapın.
RENKLİ KUPA
250 kalori..Hazırlama süresi: 15 dakika..2 kişilik
Gerekli malzeme: 200 gr kavun 100 gr karpuz 125 gr kavun dondurması 1 çorba kaşığı jülyen doğranmış limon kabuğu
HazırlanışıKavun ve karpuzdan top kaşıkla parçalar çıkarıp bir kâseye alın. Kâseyi buzdolabında 20 dakika bekletin. Dondurmayı 2 servis kâsesine paylaştırıp karpuz, kavun topları ve limon kabuğu ile süsleyip servis yapın. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:07 pm |
|
|
En besleyici içeçek süt
Süt, bebekliğimizden itibaren tüketmeye başladığımız en önemli içeceklerden biri. Çocukluktan itibaren yeterli miktarda içildiği zaman, kemiklerin gelişimi ve ileriki yaşlarda da kemiklerin erimesini önleyerek sağlığımızı korumamıza yardım eder.
SÜTÜN YARARLARI
Kemiklerin gelişimini sağlar. Kemik erimesi ve diş eti hastalıklarına iyi gelir Mikrobik enfeksiyonlara vücudu korur Sinir sistemini rahatlatır Günde yarım litre süt içen çocuklarda bir tür kemik hastalığı olan "raşitizm"i önler Diş çürüklerini önler Tansiyonu düşürür Kanserin önlenmesine yardımcı olur |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:08 pm |
|
|
En çok yaşatan iki mutfak Bütün dünyada en çok yaşayan insanların Girit Adası'nda, Kafkaslar'da,Tibet'te ve Japonya'da bulunduğunu, ülke olarak da insanların en çok yaşama şansının olduğu yerler Japonya ve özellikle Okinawa Adası. Şimdi de en çok yaşatan iki mutfağı ve özellikleri irdeleyelim.
Akdeniz Mutfağı Avrupa'da yapılan bir araştırmada, beslenmeyle kalp hastalıklarının ilişkisi incelendi. Güney Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan'da kalp ölümlerinin Orta ve Kuzey Avrupa'ya göre yüzde 75 daha az olduğu tespit edildi. Bunun sebebi olarak da, beslenme tarzı gösteriyor. Bu çalışmadan sonra Akdeniz mutfağı mercek altına alındı ve örnek bir beslenme tarzı olarak kitaplara geçti.
Sofra çok önemli
İnsanlar saatlerce oturarak, sohbet ederek, acele etmeden, neşe içinde yemek yiyor. Zaman çok, kimsenin acelesi yok. Diğer Avrupa ülkelerinde bu mümkün değil.
Öncelikle balık, daha sonra et
Akdeniz sahillerinde balık ve deniz ürünleri et ve tavuktan daha çok tüketiliyor. Et ve tavuk porsiyonları küçük. Et olarak en çok tercih edilen kuzu.
Zeytinyağı baş tacı
Zeytinyağı en çok tüketilen yağ. Salatalara yalnız zeytinyağı konuluyor. Zeytinyağlı sebzeler çok çeşitli ve lezzetli. Zeytinyağının bileşiminin çoğunluğu tekli doymamış yağ asitlerinden oluşuyor. İçinde sadece yüzde 12 doymuş yağ asitleri ve yüzde 10 çoklu doymuş yağ asitleri var. Doymamış yağ asitlerinin faydalı kolesterolü (HDL) yükselttiği, zararlı kolesterolü (LDL) düşürdüğüne inanılıyor. Zeytinyağı çoğunlukla çiğden kullanılıyor.
Salata, sebze, meyve cenneti
Salatasız sofra yok. Sebzelerin çeşidi çok. Yenen sebze ve meyve miktarı Orta ve Kuzey Avrupa ortalamasının dört misli. Söylentiye göre Giritli'nin geçtiği yerde ot kalmazmış. Salata ve zeytinyağlı sebze her sofranın demirbaşı gibi. Her yemekten sonra meyve yeniyor. Baklagiller çok tüketiliyor.
Ekmek ve hamur işleri sofradan eksik edilmiyor
Buna karşılık yağlı yemek ve hayvansal gıdalardan uzak duruluyor. Kremalı ve kaymaklı yiyecekler yok denecek kadar az tüketiliyor.
İçkisi yalnızca şarap Şarap dışında pek içki içilmiyor. Uzun süre devam eden yemeklerde şarap çok yavaş içiliyor. Kırmızı şarabın içindeki bazı maddelerin (bioflavonoid) kalp sağlığını koruduğunu düşünülüyor. Bu korumanın mekanizması da şu şekilde açıklanıyor:
1. Pıhtılaşma şarabın içindeki maddeler vasıtasıyla azaltılarak kanın akışkanlığı azaltılıyor.
2. Şarap iyi huylu kolesterolün (HDL) yükselmesini sağlıyor; iyi kolesterol, kötü kolesterolün kandaki miktarını düşürüyor.
3. Şarabın içindeki bioflavonoidler kolesterolün okside olmasını önlüyor. Kötü kolesterol okside olmadıkça, damarların çeperine çökmüyor.
Mekanizma ne olursa olsun Akdeniz mutfağının insanların ömrünü uzattığı ispatlanmış bir gerçek.
Okinawa (Japon) Mutfağı
Yemeğin hazırlanması ve yenmesi ibadet gibi...
"Her yemek ilaçtır" felsefesiyle hazırlanan yemeğe çok önem veriliyor. Sağlıklı yemek hazırlama alışkanlığı geleneksel olarak nesilden nesile geçiyor.
Soya fasulyesi ve pirinç sofranın müdavimi!
Soya fasülyesi filizi, süt ve yoğurt çok tüketiliyor. Soya yağı en çok tüketilen yağ. Pirinç sofradan hiç eksik edilmiyor.
Balık, sebze, deniz yosunu ve otlarla zengin bir sofra
Akdenizliler gibi balık, sebze, salata, baharat ve özellikle deniz yosunları sofradan eksik olmuyor.
Düşük kalorili beslenme
Anavatanları Japonya'ya göre Okinawa Ada halkı yüzde 30 daha az kalori alıyor ve daha çok yaşıyor.
İKİ MUTFAĞIN PÜF NOKTALARI
İki mutfağın ortak noktaları
Bu iki mutfak ilk bakışta birbirine benzemese de pek çok ortak noktaları var.
1. Yemeğin hazırlanmasına ve yenmesine çok özen gösterilmesi. Doğal yiyeceklerin tercih edilmesi.
2. Birinde zeytinyağı, diğerinde soya yağının tüketilmesi sağlıklı etkileri açısından benzerlik gösteriyor. Her iki yağ da bitkisel, sıvı ve doymamış yağ asitlerinden oluşuyor.
3. Her iki mutfakta da ana hayvansal protein kaynağı balık.
4. Her iki mutfakta da bol salata, sebze, otlar ve meyve var. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:10 pm |
|
|
Hangi peynir kaç kalori Muzaffer Kuşhan'la Diyet Dergisi Buzdolabından ilk çıkarılan da, kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi de, simit, zeytin, domates ve rakının ekürisi de odur. Diyetle başı dertte olan peynir tutkunlarına ne demeli peki? 'Kibrit kutusu' etrafında hayatı sürdürmek mayın tarlasında sınırı geçmeye benzer artık. Gerilim had safhadadır ...
Sürekli diyette olan peynir tutkunları için, 'bir kibrit kutusu kadar' sözü bir kabusun da başlangıcıdır adeta… 'Kibrit kutusu' etrafında hayatı sürdürmek mayın tarlasında sınırı geçmeye benzer artık. Gerilim had safhadadır. Kimi zaman mayınlara basmadan aşılır sınırlar. Oysa dönüşü, mayın yüklüdür sınırın. Zira, aşılmış her kibrit kutusu daha da küçülmüş kibrit kutularını beraberinde getirir; yağlısı, tuzlusu, bol kalorilisiyle, 'küçülmeyi' biraz da hak etmiştir peynir…
Evet, diyet listelerinin baş köşesine oturan peynir hayatımızın önemli bir parçası… Öyle ki, sabah güne uyanırken başlar peynirle kucaklaşmamız… Buzdolabından ilk çıkarılan da kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi de simit, zeytin, domates ya da rakının ekürisi de odur. Böreklerin harcı, makarnanın tadı, fakirin katığı, zenginin her gün bir yenisini keşfettiği aperitifidir. Burnunu sokmadığı hiçbir sofra yok desek yeridir. Pastaya da katılır, bebek mamasına da… İnek sütünden yapılan peynirin müptelaları ayrıdır, koyun ya da keçi sütünden yapılanlarınki ayrı...
Otlusundan kızartılmışına, çökeleğinden küflüsüne kadar, kokusu, yumuşaklığı ve sertliği, hatta rengiyle bile her zevke, her keseye hitap edebilir peynir. Söz sanatlarına da katkısı olmuş, 'peynir gemisi'nin lafla mı işle mi daha iyi yürüyeceği şeklindeki tartışmaların odağına oturmuştur.
Peynir, artık kahvaltılık bir malzeme olmaktan çıkıp, ana yemeklere girdi, şarabın tamamlayıcısı oldu. Evde yiyecek bir şey bulamadığımız zamanlarda yaptığımız makarnayı peynirle çeşnilendirdik ya da karnabaharla fırına verdik. Yani peynir, artık tüm öğünlerin ve özellikle diyetlerin ayrılmaz bir parçası oldu… Kısacası bazı tutkunları için aşkın, bazıları içinse bağımlılığın öteki adıdır peynir.
AMA HANGİSİ?
Peynirin içindeki kalori ve yağ oranları, öyle 'aş'a 'katık' edilecek cinsten değil… 'Bir kibrit kutusu' ölçüsü hayati önemi taşıyor bu nedenle. Hangi peyniri ne miktarda tükettiğimiz çok önemli.
Peynirlerin besin değerlerine göz atıp, 'kibrit kutusu' sınırının ne olduğunu görelim istedik. 30 gram, yani yaklaşık 'bir kibrit kutusu' peynir neleri içeriyor.
Dr. Muzaffer Kuşhan sizin için peynirlere not verdi
İSVİÇRE PEYNİRİ
120 kalori, 9 gr. yağ, 290 mg. kalsiyum Protein ve mineral açısından zengin. 30 gramında, günlük olarak alınması tavsiye edilen kalsiyumun üçte birinden fazlası var. Sağlık değerlendirmesi: 6
BRİE 96 kalori, 8 gr. yağ, 162 mg. kalsiyum Brie, yağlı peynirlerarasında gösterilse de içerdiği yağ kaşar peynirinden az. B1 vitamini açısından zengin. Çinko oranı da azımsanmayacak düzeyde. Sağlık değerlendirmesi: 7
CAMEMBERT 89 kalori, 7 gr. yağ, 105 mg. kalsiyum Sert peynirlere oranla, üçte bir oranında daha az yağ ve dörtte bir oranında daha az kalori mevcut. Folik asit açısından zengin. Sağlık değerlendirmesi: 8
PARMESAN 136 kalori, 9.8 gr. yağ, 360 mg. kalsiyum Kalsiyum deposudur. Makarna üzerine koyacağınız sadece bir çorba kaşığı parmesan, tavsiye edilen günlük kalsiyum miktarının yüzde 15'ini karşılar. Fazlaca tuzlu, ancak çinko oranı bir hayli yüksek. Sağlık değerlendirmesi: 6
SÜZME PEYNİR 29 kalori, 1.2 gr. yağ, 22 mg. kalsiyum Gerçekten çok az yağ içeriyor ve kilo vermeye çalışanlar için de ideal. Ancak kalsiyum açısından zengin değil. Sağlık değerlendirmesi: 10
KAŞAR 124 kalori, 10.3 gr. yağ, 216 mg. kalsiyum En yağlı peynirlerden, ancak iyi bir kalsiyum ve çinko kaynağı. Sağlık değerlendirmesi: 6
MOZARELLA 90 kalori, 7.5 gr. yağ, 155 mg. kalsiyum Orta yağlı olmasına rağmen doymuş yağ oranı yüksek. Sağlık değerlendirmesi: 8
RİCOTTA 56 kalori, 4.4 gr. yağ, 63 mg. kalsiyum Nispeten daha az yağ ve tuz içeriyor. Kalsiyum açısından çok zengin değil. Sağlık değerlendirmesi: 9
KEÇİ PEYNİRİ 59 kalori, 4.7 gr. yağ, 57 mg. kalsiyum İnek peynirine oranla az kalorili. D vitamini açısından zengin. Ancak kalsiyum, ya da çinko açısından zengin olduğu söylenemez. Sağlık değerlendirmesi: 9
BEYAZ PEYNİR 75 kalori, 6 gr. yağ, 108 mg. kalsiyum Yarım yağlı kaşardan daha az kalori içeriyor. Kalsiyum oranı ne çok az ne de fazla. Tuzlu ve D vitamini açısından zengin. Sağlık değerlendirmesi: 7
Alırken, saklarken, yerken, bunları unutmayın!
Beyaz peynir çok fazla gözenekli ise alırken bir kez daha düşünün. Gözeneklerin fazlalığı, asitli süt kullanıldığını gösterir.
Beyaz peynir ambalajına fazla su salmışsa bu peynirin yeterince olgunlaşmadığını gösterir.
Tadıldığında çok fazla ekşilik veren beyaz peynirden kaçının. Ancak ekşi oranı çok az olan peynirde yoğurt kültürünün kullanılmış olabileceği aklınızda olsun.
Taze kaşar peyniri açık sarı renkte, homojen yapıda, süt kokulu, kolay dilimlenebilir ve az tuzlu olur.
Dil peyniri az tuzlu olmalı ve lif lif ayrılabilmelidir. Peynir, ışıksız ortamda (buzdolabında, sebzelik gözünde) saklanmalıdır.
Peynir hemen tüketilmeyecekse, kendi ambalajında saklanmalıdır. Ambalajı açıldıktan sonra ise mutlaka saklama kabında veya ambalaj malzemelerine sararak korunmalıdır. Aksi takdirde peynir nemini kaybeder, aroması ve lezzeti azalır.
Beyaz peynir; ambalajı açıldıktan sonra, içme suyuna, yumurta yüzecek kadar tuz eklenerek hazırlanan sıvıda saklanabilir. Böylece peynirin olgunlaşma süreci de devam eder.
Peynir dilimlere ayrılmadan saklanmalıdır, böylece dış ortamla teması en aza indirilebilir.
Kabuklu peynirler (eski kaşar gibi), kabuğu temizlenmeden saklanmalı, temizleme işlemi peyniri tüketmeden hemen önce yapılmalıdır. Krem peynirler mutlaka kendi ambalajının içinde ve kapağı kapalı olarak saklanmalıdır.
Kızartma peynirler tüketilmeden önce 4-5 saat suda bekletilerek tuzu alınmalıdır.
Beyaz peynir dışındaki peynirler yıkanmaz, su ile temas peynirin lezzet ve aromasının kaybolmasına yol açar. Beyaz peynirleri keserken, bıçağı ıslatmak peynirin düzgün kesilmesine yardımcı olur.
YÖRESEL TATLAR
Kars gravyer peyniri
Peynir ve zeytin cenneti olan Türkiye'de, tam 23 çeşit yöresel-özgün peynir bulunuyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu Dergisi'nde (PERDER) yer alan bilgilere göre, Türkiye'de en yaygın olan peynirlerin başında beyaz peynir ve kaşar peyniri geliyor.
İşte, bir dönem sadece üretildiği kentin sınırları içinde kalan, ancak şimdilerde farklı lezzetleriyle her tür tüketiciye ulaşabilen, özgün peynirlerimiz: Mihaliç (kelle) peyniri, keçi peyniri, Erzincan tulum (şakak) peyniri, İzmir tulum peyniri, Van otlu peyniri, lor, Urfa beyaz peyniri, dil peyniri, Çerkez peyniri, Abaza peynirleri, tel (civil) peyniri, çökelek, Yozgat çanak peyniri, külek peyniri, Hatay cara (testi) peyniri, örgü peyniri, golot peyniri, İstanbul çayır peyniri, Manisa çayır peyniri, Ordu torba peyniri, Giresun imansız peyniri, Kars gravyer peyniri ve Denizli yörük peyniri.
"Türkiye'deki insan mozaiği, peyniri de çeşitlendiriyor"
Özellikle peynir çeşitlerinin fazlalığıyla övünen Fransızlarla, bir rekabete girmemiş olsak da ülkemizde de hatırı sayılır bir peynir lezzeti var. Prof. Dr. Artun Ünsal, bu çeşitliliği bizzat yerinde tespit etmiş. Sadece şarküterilerde gördüğü peynir çeşitleriyle yetinmemiş, semt pazarlarına, oralardan da Anadolu'nun dört bir köşesine 'peynir' yolculuğuna çıkmış. 'Süt Uyuyunca' kitabıyla noktaladığı gezilerden izlenimleri de bir hayli ilginç. Zira peynir tüketim alışkanlıkları yöreden yöreye değişiyor. Kaşar peyniri, bizim bildiğimiz kaşar peynirinin ötesinde dil peyniri olabiliyor, örgü peyniri, hellim peyniri olabiliyor.
Ünsal. peynirdeki çeşitliliği ise insan mozaiğine bağlıyor. "Orta Asya'daki atalarından öğrendiği şekilde bir peyniri yapan köylüye karşılık, Balkanlar'dan, Trakya'dan ve daha birçok yerden gelenlerin peyniri tabii ki çok farklı olacak. Bu topraklarda var olan mozaiği düşünürseniz müthiş bir zenginlik gözünüze çarpar" diyor. Dünyada 8 peynir yapım çeşidi olduğunu Türkiye'de ise 7'sinin kullanıldığını söylüyor Artun Ünsal.
Kafkas Üniversitesi Kars Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Asya Çetinkaya da Türkiye'nin peynir haritasını çıkarmış, 260 peynir çeşidi elde etmiş. Ancak, peynirlerin birçoğu yapım benzerliği gösterdiği için bunları eleyerek 193 peynir çeşidini içeren bir kitap ve harita oluşturmuş.
'Light' diye aşırıya kaçmayın siz yine de!
Piyasadaki pek çok markanın diyet peynirleri ile 'kibrit kutusu' sınırını aşıp aşmamak sizin kararınız artık. Hemen bütün peynir ürünlerinin "light"ları var marketlerde. Düşük kalorili, şekersiz, tuz oranı azaltılmış, yağsız, diabetik peynir ürünlerini bulmak zor değil. İşte birkaç örnek. Sütaş'ın light kaşar peyniri, kalori oranını sınırlamış. Pınar'ın Labne light sürülebilir krem peyniri, Pınar Labne'nin yüzde 50 daha az yağlı ve yüzde 30 daha az kalorili halidir. Yörsan'ın light teneke beyaz peyniri yine az kalorili olarak piyasada. Ülker'in mavi yeşil light kaşar peyniri de az yağlı az kalorisiyle diyet listelerine uygun. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:13 pm |
|
|
Yanlış diyetler hasta ediyor
Her bahar olduğu gibi, bu bahar da bir "yeni diyet" furyası ortalığı kasıp kavuruyor.
Aslında bu yenilerin de eskilerden hiçbir farkı yok. Tek fark var: İddialar bu yıl daha da uçuk: Bir haftada dört-beş, hatta yedi kiloyu vermeyi garanti edenler bile var. Eğer, bu "diyet mucitleri"nin söylediklerine inanırsanız, bir haftada yedi, on haftada 70 kilo verir, kendinizi bile ortadan kaldırabilirsiniz!
Bu yılın başka bir yeniliği ise uzun bir süre Güneybatı ve Güneydoğu Amerika kıyılarında gezinen diyet mucitlerinin, tası tarağı toplayıp Kuzey’e kaymaları, New York’a geçmeleri... Bu yılki diyet palavrasının adı "New York Diyeti". Florida kökenli "South Beach Diyeti" veya Kaliforniya kökenli "Sonoma Diyeti" çoktan "out" oldu.
Diyetler yeni ama içerikler, yanlışlar hiç değişmemiş. Bilinen taktikler aynen korunuyor:
Diyet listesini mümkün olduğu kadar düşük kalorili tutacaksın, mümkünse 800 kalorinin üzerine çıkmayacaksın (birinci yanlış)
Protein tüketimini mümkün olduğu kadar artırıp, hafif bir ketoz durumu yaratacaksın (ikinci ve en önemli günah)
Listeyi yaparken, zor bulunan, pahalı ve farklı besinler kullanacaksın. Domates, salatalık kulvarından çıkıp avokado, bluberry yoluna sapacaksın (üçüncü saçmalık)
Diyet listelerine destek olacak aktivite planlarını yaparken, her zaman, her yerde ve herkesin kolayca yapabileceği egzersizleri yok sayacak (yürüyüş, hafif koşular, yüzme); yeni, farklı, pahalı ve ulaşılması zor egzersiz aktiviteleri (aikido, tai-chi) öğreneceksin (dördüncü ayıp)
Bu listeleri ve aktiviteleri anlatan bir kitap ve/veya CD çıkarıp satacaksın (beşinci uyanıklık)
Bu alanlardan kazandığın paralarla da yetinmeyecek, içinde ne olduğu belirsiz bitkisel karışımlar bulunan içecekleri veya tabletleri, bu saçma sapan diyetlerin ayrılmaz bir parçası gibi satmaya çalışacaksın (altıncı ticari kural)
Diyet mucitlerinin sizi bekleyen başka numaraları da var: Yosun hapları, zayıflama tozları, detoks şurupları, yağ eritici iğneler, bedene yapıştırılınca zayıflatıveren filaster-patch’ler (yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu günahlar)
HER BAHAR DİYETLE BAŞLAMASIN
Eğer kilo sorununuz olduğunu düşünüyorsanız (düşünmek yetmez, beden kitle indeksinizi ve bel çevrenizi ölçmek gerekir); bundan kurtulmak için baharın ilk günleri iyi bir başlangıçtır. Bedeninizi de doğa gibi kış uykusundan uyandırmak, ona yeniden sağlık ve form kazandırmak için bu aylar en uygun zamandır.
Bunu başarmak istiyorsanız; işe neyi, nerede, ne sıklıkta yanlış yaptığınızı sorgulayarak başlayın. Doğru ve samimi kararlar vermek, bu kararların arkasında durmayı becerebilmek, ama işi gereğinden çok abartıp kilolarla yapılan bir kavgaya çevirmemek gerek. Doğru bilgilerle, doğru ve sürekli desteklerle hareket etmelisiniz. Yoksa, her bahara diyetle başlayan bir "diyet bağımlısı"na dönüşebilirsiniz!
FAZLA KİLOLARIN DÖRT NEDENİ VAR Fazla kilolu olmanın dört nedeni var: Aşırı kalori tüketmek, yeteri kadar hareket etmemek, yeme davranışlarını kontrol edememek (kontrolsüz gıda tüketmek) ve bedensel veya ruhsal bir sağlık sorunu nedeni ile vücuda yağ biriktirmek... Bazen de bu sebeplerden biri değil birkaçı, hatta hepsi birden sizi yağlanma sürecine sokabilir. Yapılması gereken şey, yanlışı veya yanlışları belirleyip, ortadan kaldırmaktır.
Tiroit bezi tembelliği nedeni ile veya kullandığı depresyon ilaçlarının yan etkisi sonucu kilo alan birine, tıbbi bir çözüm üretmek yerine onu sıkı bir diyetle günlerce aç bırakarak birkaç kilo verdirebilirsiniz. Ne var ki verdiği birkaç kiloyu, o dayanılması zor açlık kürlerini veya diyet kamplarını terk ettikten en geç birkaç hafta sonra fazlasıyla geri alacağından hiç kuşkunuz olmasın.
HIZLI KİLO KAYBI TEHLİKELİ Bir kez daha hatırlatalım: Kilonuzu yönetmenizin çaresi asla "sadece diyet yapmak", saçma sapan kalori listelerini şuursuzca uygulamak değil. Doğru bir kilo yönetimi, hem fazla kalorileri törpülemeyi, hem tembellikten vazgeçmeyi, hem de (eğer varsa) yeme davranışı bozukluklarınızı düzeltip sağlık sorunlarınızı çözmekten geçiyor. Hiçbir bilimsel kilo yönetimi programı, ayda dört kilodan fazla kilo kaybını sağlıklı bulmuyor. Orta yaş ve sonrasında ise kilo kaybını ayda iki-üç kilo ile (morbid obezite sorunu haricinde) sınırlıyor.
Hızlı ve bilinçsiz kilo kaybının metabolizmanızı bozacağını, hormonal dengenizi sarsacağını, kemiklerinizi zayıflatıp saçlarınızı azaltacağını, damarlarınızı kolesterol kırıntıları ile dolduracağını ve sizi mutsuz, ümitsiz ve hırçın bir "müzmin diyetçi" yapacağını aklınızdan çıkarmayın.
Antidepresanları bırakırken dikkat edin
Uzun süredir antidepresan alıyorsanız, ilacınızı aniden kestiğinizde "anti-depresan bırakma sendromu" olarak bilinen bir tıbbi durumla karşılaşabilirsiniz. Bu durum kendini üzüntü hali, sinirlilik, baş ağrıları, yorgunluk, bulantı, kusma ve hatta ishal şeklinde gösterebilir. Bu nedenle doktorunuza danışmadan antidepresan kullanımını kesmemeniz gerekir. Doktorunuz, ilacınızı muhtemelen yavaş yavaş azaltarak kesecek, bu da beyninizin ilacın yokluğuna alışmasına yardım edecektir. ehattat@yasasinhayat.org
Dr. Ece HATTAT
Besin seçimi neden önemli
Yaşamı tehdit eden en yaygın altı hastalık (kalp hastalıkları, kanser, felç, diyabet, kronik karaciğer hastalıkları ve siroz, aterosklerozis), insanların yiyip içtiklerinden etkilenir. Her ne kadar diğer faktörler (öncelikle genetik oluşum) hastalık riskinizi belirlese de sağlıklı bir diyet, bir hastalık gerçekleşmeden genetik eğilimi önleyebilir veya geciktirebilir. Daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için, daha az kalori tüketmeli, daha az yemelidir. Ne kadar çok kalori tüketirseniz, ömrünüz o kadar kısalır.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Bahar buluşmalarına son
Geçen sene bu zamanlarda bir diyet programına başlamıştım. 4 ayda 8 kilo verdim. Ancak kış döneminde 6 kiloyu geri aldım, şu anda 85 kiloyum, yaşım 43... Bu sene artık tamamen bu işi halletmek istiyorum. Yeni bir program için nelere dikkat etmeliyim?
Zayıflama programlarının hemen hepsi işe yarayabilir. Yeter ki günlük yakacağınız kalori miktarını artırıp, aldığınız kalorileri azaltın ve ihtiyacınız olan motivasyonu sağlayabilen bir program benimseyin. Güvenli ve başarılı zayıflama programını seçerken bazı noktalara özellikle dikkat etmeniz gerekiyor.
Diyetiniz güvenli olmalı: Temel besin öğelerini (vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ gibi) günlük önerilen dozlarda (RDA) mutlaka içermeli. Zayıflama diyetinde temel besinlerde değil, yalnızca kalori (enerji) miktarında azaltmaya gidilmeli...
Doktor kontrolleriniz yapıldı mı?: Diyet aslında beslenme alışkanlıklarınızın tedavi edilmesidir. Bunun yanı sıra kötü alışkanlıklarınızın vücudunuza verdiği hasarların belirlenmesi için diyete başlamadan önce doktor kontrolünü unutmayın!
Kaybettiklerinize dikkat: Yeterli ve dengeli bir beslenme planı ile uygun görülen kalori kısıtlamaları büyük oranda yağ kaybını sağlar. İlk haftalarda beklentileriniz yüksek olduğu için su kayıplarına aldanmayın. Haftada 3-4 kilo vermek mucize olsa gerek.
"Egzersiz şart" diyen programa güvenin: Sizi "yo-yo" diyetlerinden kurtaracak en önemli unsur, diyetle beraber yürüteceğiniz egzersiz programıdır. Başladığınız programda egzersiz danışmanı varlığını araştırın. |
|
|
|
hüsn
MUDUR YARDIMCISI
Yaş :
Kayıt tarihi : 19/11/08
Mesaj Sayısı : 756
Nerden :
İş/Hobiler : Müzik,fotoğraf çekmek,siyaset,uzay...
Lakap :
|
Konu: Geri: DİYET VE KİLO YÖNETİMİ Cuma Ocak 16, 2009 9:16 pm |
|
|
Enerjinizi artırmak için 23 öneri Enerjinizi zirvede tutmak ve gün boyunca bunu korumak için yiyeceklerinize dikkat etmeli ve birkaç saatinizi kendinize ayırmalısınız. İşte enerjinizi zivrvede tutmak için 23 öneri...
1 Cardiff Üniversitesi'deki araştırmaya göre her gün 40 gr. buğday mısır vb. lifleri almalısınız. Çünkü bu tür lifler enerjiyi arttırıyor ve stresi azaltıyor.
2 Sabahları duş alırken bir soğuk, bir sıcak duş alın. Önce ılık bir suyun altında durun. Ardından suyun sıcaklığıyla oynayın. Ancak başınızı suyun altına sokmamaya dikkat edin. 5 - 6 dakika bunu tekrarlarsanız, çıktığınızda kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.
3 Yapılan araştırmalara göre her dört kadından birinde demir seviyesinin düşük olduğu belirlenmiş. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratır. Bu yüzden daha fazla demir içeren yeşil sebze, kurutulmuş meyve ve tahıl gevreklerinden bolca tüketmelisiniz.
4 Daha bol balık, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz... Çünkü vücut için gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Balık tüketmek aynı zamanda vücudun seratonin salgılamasını sağlıyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini aktif hale geçiriyor.
5 Günde 2 ya da 3 litre su içmelisiniz... Harvard Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre bu oranlarda su içmek dayanıklılığı arttırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor. Ancak aklınızda bulunsun; fazlası da zararlı...
6 Dik durun. Kambur durmak kasların hızlı çalışarak, yorulmasına sebep olur. Nefes almanızı zorlaştırır. Dik konumdayken daha rahat nefes alınır, oksijen akciğerlere dolar ve böylece kanın daha rahat dolaşması sağlanır...
7 Yapılan araştırmalara göre en sevdiğiniz müzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savaşmanızı sağlıyor. Bu yüzden hemen bir ipod edinin ve yürürken, çalışırken, iş yaparken müzik dinlemeyi ihmal etmeyin...
8 Dışarı çıkın. Sabah kalkınca yapacağınız ilk işiniz dışarı çıkmak olsun. Amerikalı bilimadamları doğal ışığın beyni harekete geçirdiğini ve seratonin salgılamasına yardımcı olduğunu söylüyor. Bu da mutluluğunuzu arttıracaktır.
9 Mutlaka gün içerisinde şekerleme yapın... Amerika'daki beyin sağlığı araştırmacılarına göre, 30 dakikalık kısa bir uyku bile insanların performansını olumlu yönde etkiliyor. Çalışırken kısa da olsa gözlerinizi kapatıp biraz dinlenin...
10 Vücudunuzun asit oranını dengelemeniz gerekir. Gereğinden fazla şekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yüzden sebze ve meyve salatalarını bolca tüketin.
11 Doktorlar hayatınızdaki iyi şeyleri hatırlamanız için sizi mutlu eden şeyleri bir deftere yazmanızı öneriyor. Bunları okudukça, sizi neyin mutlu ettiğini daha iyi bulabilirsiniz...
12 Düzenli yemek yiyin. Yemekler arasındaki uzun aralıklar şekerin düşmesine, dolayısıyla enerjinizin azalmasına neden olur. Günde üç kez mutlaka yemek yiyin. Gün içerisinde muz, fındık, yoğurt yemek ideal...
13 Kaslarınızı hissederek enerji sağlayın. Mesela iki elinizi göğüs hizasında birleştirin ve birbirine doğru itin. Ardından başınızın üstüne kaldırın ve bunu 5-10 defa tekrarlayın.
14 Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Süt, 150 gr. yoğurt, 1 muz, tereyağ, bal, fındık ve cevizi karıştırıp yiyebilirsiniz. Bu karışım güne zinde başlamak isteyenler için ideal bir karışım.
15 Nefes alıp vermenin önemini mutlaka kavrayın. Derin nefes alıp vermek, nefes yolunuzu açacak ve daha çok enerji almanızı sağlayacaktır. Her saat üç ya da dört kez derin nefes alıp verin...
16 Cep telefonunuzu kapatın... Bırakın günün birkaç saati kimse size ulaşamasın. Gerekli olduğunda iş ve aileniz için kullanın...
17 Düzenli olun. Dağınıklık sizi strese sokacaktır. Gereksiz yere panik yaparsanız, bu stresle işleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yaşayıp stresinizi arttırmayın...
18 Adımlarınızı arttırın. Daha fazla yürüyüş yapın, bol bol merdiven çıkın. Olabildiğince hareketli olmaya özen gösterirseniz, kanın hızlı hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasını sağlarsınız. Bu da sizi rahatlatacaktır.
19 Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, fındıkta ve tahıllı ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandıracaktır.
20 Yiyeceklerdeki enerjinin hızlı emilimini sağlayan Co-enzimQ10, vücudun ürettiği antioksidandır. Bu enzimin oluşmasını sağlayan yiyecekler de brokoli, kahverengi şeker, kepekli ürünler, soya ve fındıktır.
21 Çok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkaç kez 1 ya da 2 kadeh şarabı geçmemeye, çay ve kahve tüketimini de en aza indirmeye özen gösterin.
22 Bilgisayarla çalışırken mutlaka aralar verin. Japon araştırmacılar, bilgisayar önünde çok oturan insanlarda endişeli olma halinin arttığını, gözlerde problem yaşandığını ve beden ağrılarının çoğaldığını söylüyor.
23 Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek için kendinize 20 dakika ayırın ve şunları yapmaya çalışın... Ilık, sessiz bir yerde oturun ya da uzanın. Üzerinizde rahat kıyafetleriniz olsun ve gözlerinizi kapatın. n Nefes alışverişinize odaklanın ve nefesinizin rahat olmasını sağlayın. n Kendinizi nehir kenarında, yeşil çimenlerin üzerinde düşünün. Güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor ve siz suyun akışını duyuyorsunuz. n Suyun içinde ayağa kalkıyor, yüzünüzü güneşe dönüyorsunuz. Güneşin sizi enerjiyle doldurduğunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alıp, bu enerjinin içinize işlemesini sağlıyorsunuz. n Vücudunuzun ve düşüncelerinizin pozitife dönüştüğünü hissettiğinizde yavaşça gözlerinizi açıyorsunuz... |
|
|
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
|
|
|
|